Ağız Atlası Nasıl Tasarlanmalı?

Makaleler Ocak 15, 2021

Türkiye Türkçesinin ağız atlası, bugüne kadar tamamlanmış ve günümüzde de hâlâ yoğun ve aralıksız bir şekilde devam eden derleme/belgeleme faaliyetlerine rağmen henüz hazırlanabilmiş değildir. Ayrıca “Kısmen içine kapalı bir gelişme süreci izleyen Türk diyalektolojisi, dil bilimdeki gelişmelerden yeteri kadar etkilenememiştir.” (Öçalan 2006: 171). Gelinen noktada, artık basılı, diğer bir ifadeyle kitap düzeninde bir ağız atlası yerine yöntemsel açıdan ve teorik olarak arka planı sağlam bir şekilde oluşturulmuş, tamamen etkileşimli, dijital, çevrimiçi ulaşılabilir ve gerektiği zaman kolaylıkla güncellenebilir bir ağız atlası tasarlanmalıdır.

Zira basılı bir atlasın aksine dijital bir atlasta verilerin sunuluş biçimleri çok yönlü olacak, haritaları ve verileri çeşitli ölçütlere göre sıralama ve sınıflandırma, ayrıca karşılaştırma işlemleri gerçekleştirilebilecek ve yayımdan sonra fark edilecek hatalar dahi kolaylıkla düzeltilebilecektir. Bunun yanı sıra zaman içerisinde, gerekli görüldüğü takdirde atlasla ve ağızlarla ilgili güncellemeler ve eklemeler de kolaylıkla yapılabilecektir.

Tüm bunların haricinde baskı ve dağıtım gibi maliyetler dijital bir atlas için geçersiz olacağından, böylesi bir ağız atlası bütçe açısından da avantajlı bir konuma sahip olacaktır. Ancak özellikle bilişim ve coğrafya/haritacılık başta olmak üzere disiplinler arası çalışmayı gerekli kılacak bu türden bir çalışma için konusunda uzman ve disiplinler arası çalışmaya uygun bir ekip şarttır. Bu hususta, sadece filologların veya dilbilimcilerin oluşturduğu bir ekip, atlasın veriye dayanan kısmıyla ilgili olacak, ancak coğrafya, bilgisayar bilimleri, haritacılık, istatistik gibi disiplinlerde çalışanlar atlasın kullanıma yönelik alt yapısını oluşturacaktır.

Hazırlanacak dijital çevrimiçi Türkiye Türkçesi ağız atlası, Türkologların ve dilbilimcilerin pek çok konuda başvuracağı kaynaklardan biri hâlini alacaktır. Bu şekilde hazırlanmış bir atlas, veri tarama ve sorgulamaya, verileri karşılaştırma ve sınırlandırmaya, ayrıca her türlü materyali gözeterek ve gerekirse ekleme/düzenleme/silme gibi işlemleri yaparak çok yönlü ve anlık kullanıma imkân tanıyacak olması dolayısıyla da kullanışlılık arz edecektir. Bu sayede gerek tarihsel-karşılaştırmalı gerek eşzamanlı çalışmalar için eşsiz bir veri tabanı niteliği kazanacaktır. Ancak bu çalışma bütünleştirici, kural koyucu ve birden fazla disiplini kapsayıcı bir üst kurum bünyesinde, sınırları çizilmiş geniş katılımlı bir proje çerçevesinde düşünülmeli ve devamlılığı her durumda temin edilmelidir.

Bu hususta, önce il il veya bölge bölge çalışmalara başlanabilir ve aynı standartlarda diğer il ve bölgelere yönelik çalışmalara devam edilebilir. Daha sonrasında elde edilen tüm veriler ve haritalar tek bir noktada toplanarak Türkiye Türkçesinin genel ağız atlası oluşturulmuş olur. Bu ise ancak, standartları daha sonra değişmeyecek şekilde önceden belirlemek, böylece tutarlılığı sürdürmek ve her bir ili veya bölgeyi projelendirmekle mümkündür. Bunun yanı sıra, aşamalı olarak, ilk başta sadece belli bir düzeyi (örneğin biçimbilgisini veya sesbilgisini) ele alan genel atlas oluşturulabilir ve bunun tamamlanmasının ardından diğer dilbilgisel düzeylere yönelik atlasların hazırlanmasına başlanabilir.

 

Yukarıdaki yazı İsa Sarı’nın adı geçen makalesinin sonuç bölümünden alınmıştır.

Yazar: İsa Sarı

Kaynakça: International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 11/10 Spring 2016, p. 513-528 DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.9705 ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY

 


Anahtar Kelimeler: #Ağız Atlası #Dijital Ağız Atlası #İsa Sarı
Bu sitedeki yazı, görsel ve diğer tüm materyaller telif hakkı kapsamındadır. Anadolu ve Rumeli Ağızları site yönetiminin yazılı izni olmadan materyallerin tamamının veya bir kısmının kopyalanması, dağıtılması, başka mecralarda yayınlanması suç teşkil eder.